.

   
  Abdullah Akyüz
  Muzik ve Toplum
 
 



       Bir toplumun ilerlemesinde en önemli üç etken bilim, felsefe ve sanatın aralarındaki etkileşimdir. Bu etkileşimin gerçekleşebilmesi için düşünceli, yaratıcı, sanata açık ve araştırmayı bilen bilim adamları ile sanatçılara ihtiyaç vardır. Karşılıklı konuşmaya düşünce alışverişine dayanan bir eğitime önem verilmelidir. Bu da ancak duyu algılarının eğitimi ile mümkündür. Bu da sanat eğitimi demektir.

       Okullarda sanatla ilgili derslere gereken önem verilmemektedir. Sanat derslerinin düşünme yetisini, duyu algılarını geliştirici gücü vardır. Yeter ki doğru uygulansın. Kişilik gelişimine de etkisi çoktur. Günümüzde her alanda bu eğitim eksikliği gözümüze çarpıyor. Çevre bilincini hala uyandıramamış olmamız, kıyılarımızın, kentlerimizin büyük bir hızla çirkinleşmesini önleyemememiz gibi.

       Kültür sözlük anlamıyla el değmemiş doğanın insan aklı ve yapıcılığıyla işlenmesi ve yararlı hale gelmesi demektir. Ne ekersen onu biçersin sözü bu tanıma daha da açıklık getiriyor. Bir tarlaya buğday tohumu atarsan buğday, arpa tohumu atarsan arpa biçersin. Toprağı kendi haline bırakırsan ot biter. Toprağın verimli olması için önce hazırlamak sonrada bakmak gerekir. Bakım zaman içinde gerçekleşir ve süreklilik ister.

       Günümüzde çocuklar gözlerini bambaşka bir ortamda açıyorlar: Başarının kazançla ölçüldüğü bir ortamda. Son yıllarda sadece ekonomik kalkınma ve ileri teknoloji ile toplumun ilerleyebileceği görüşü egemen olmuştur. Büyükler para kazanmaya çalışıyor çocuklarını da iyi bir okulda okutabilmek için yarış atına döndürüyorlar. Sanatçı ya da sanat duyarlılığı değil, güzel duygu ve coşkuların yerini hırs almıştır. Sanata lüks gözüyle bakılıyor, uğraşılması gereken öylesine önemli toplumsal sorunlar varken sanatla kaybedilecek zaman yok düşüncesi hakim.

       Son yıllarda müzik eğitiminin yeterince ciddiye alınmaması toplumumuzu müziğe karşı duyarsızlaştırdı. Yoz müziği iyi müzikten ayıramayacak hale getirdi. Müziğin düşünmeyi öğrenme, kişilik ve üreticilik alanlarının gelişmesi gibi katkıları vardır. Müzik eğitimi küçük yaşta başlamalıdır. Müzik eğitimi sadece bir kulak eğitimi değildir. Dinlemeyi öğrenme, karşısındakine saygı gösterme, kendini ifade edebilme gibi katkıları da vardır. Bu da ancak çok sesli müzik eğitimi gerçekleşebilmektedir. Çok sesli müzik çağdaş aydın ve ilerici bir müzik türüdür. Çok sesli müzikte armoni uyumu içinde melodi bas ve akorlar bulunur ve dinleyicinin dinlerken aynı anda birden çok sesi armoni uyumu içinde dinler. Aynı sesi birden çok kişinin yada enstrümanın seslendirmesi çok sesli müzik değildir. Bu sadece sesi yükseltmeye yarar.

       Toplumun birbirine saygılı, nitelikli, anlayışlı insanlara sahip olması gereken bir hedefi olmalıdır. Bunun için bireyin temelden aldığı fen, sosyal gibi derslerin yanında sanat eğitiminin de eklenmesi gerekir. Bunun yanında sanatın da iyi anlaşılması ve doğru yapılması gerekir. Son zamanlarda tv kanallarının bir çoğunda sanatçı ve sanat anlamında programlar yapılmakta ancak yanlış yorumlanmaktadır. Bu alanda eğitimi ve emeği olmayanlarda bazen sanatçı diye adlandırılabilmektedir. Yeniçağ çocuklarda ve gençlerde yoğun olarak zamanlarının büyük kısmı bilgisayar başında geçirmeleri ve bu zamanı daha çok oyunlar için harcamaları aralarındaki bağları koparmakta paylaşımları azaltmaktadır. Öğrenci velileri çocuklarını derslerinde başarısız olur korkusuyla sanatsal faaliyetlerden uzak tutmaları öğrencileri daha başarılı yapmamaktadır. Bu tür faaliyetler öğrencileri daha da başarılı yapmaktadır.

       Çağdaş ve aydın bir nesil yetişmesi için sanatın önemi mutlaktır ve devam etmelidir.

 Öğretim Görevlisi Abdullah AKYÜZ

 
 
  © Toplam 17670 ziyaretçi A.Akyüz 2009  
 
IP adresin: 3.135.204.41 Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol